11 Mayıs 2013 Cumartesi

MATEMATİK ŞİİRLERİ

Sevgilim

sevgilim
ecza dolabının raflarında bekle beni
bir tüp diş macunu, bir şişe siyanür
ve zambak kokulu sabunlar

sevgilim
Büyük Millet Meclisi'nde bekle beni
kürsüdeki yerimi ısıt
Güzel Konuşma Dersi vereceğim hiç ağzımı açmadan

sevgilim
iki bilinmeyenli bir denklemde bekle beni
matematik tanrısının sonsuzluk evi
ve akıl hastanesinin sisli bahçesi

sevgilim
bir kedi pençesinde bekle beni
yüreğinde deltalı tırmık izleri
ve karikatür saraylar

sevgilim
polis otolarının fırıl mavi ışığında bekle beni
sakallı kaldırımlar, guguklu saat suçları
ve tarçın kokulu şizofren

sevgilim
Çocuk Kalmışlar Derneği'nde bekle beni
' hepsi pekiyi ' süt dişlerin, korsan gemilerin
ve altını ıslatmış bez bebeğin

sevgilim
bu şiiirin çıkışında bekle beni
saat kulemizi geçenlerde yıktılar
Akgün Akova
Kerrat Cetveli
Benim suçum yok!
Bir çocuktan bir çocuğa geçen
su çiçeği gibi bulaştın bana!

Kalbimi kucağıma aldım,
kalbim, kapanmayan bir ahşap çekmece sanki
yarısı içerde, yarısı dışarda
boşlukta asılı kaldı dudaklarına!

Bir marangoz ustasıydım adeta
bir ayağı mutlaka kısa masa yapan!
Bir elimde çekiç, bir elimde çivi
kendimi bir resim gibi çakacağım insanı aradım yıllarca!

Kim bilir, belki de
denize indirilen gemiye çarpacak şampanya şişesiydim hayatında!
Gemi indirildi, şampanya şişesi çarptı
Sadece gözyaşlarının köpükleri bulaştı ağır ağır dalgalara!

Hadi diyelim ki, ilkokul üç talebesinin zorlandığı matematik işlemiydim
yedi kere sekiz'in hiç bir boka yaramadığı bir hesap gibi hatırlandım aslında!
 
Küçük İskender

Türev tanem, birtanem

bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pİ sayısı kadar sonsuzsun sevgilim.
Sana olan sevgim limitlerin sonsuzuğuna ulaşıyor.
Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor.
Kalem gibi kaşların, trigonometri gibi karışık saçların, tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor. 

Çarpanlara ayrılmayan denklemler gibi nazlanma.
Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor.
Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz.


Eğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kuralları ile izleyeceğim.
Seninle daire olalım.
Merkezde ben, etrafımda eşit uzaklıklarda sen.
Nereye bakarsam seni göreyim.
Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz kiriş olsun.


Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarıçaplarımızın limiti sıfıra yaklaşsın.
Şu anda y=ax2+bx+c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız.
Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli “k” sabiti kadar bağlıyım.
Hiçbir parantez bizi ayıramaz.


Matematik Öğretmeni

Lisede Matematik öğretmeni
Vural hoca ilk kez geldiğinde sınıfa
Başladı anlatmaya
Önce dört işlem
Hep bilgi toplayın
Gereksiz olanları
Bireysel olanları çıkarın
Nalıncı keseri kullanmayın 

Başarınızda katkısı olanları unutmayın
Gördüğünüz güzellikleri, iyiliklerle çarpın
Üslü sayı olana kadar
Sonsuz işareti çıkana kadar
Hesap makinesi durana kadar


İşleme devam edin
Türevler çok önemlidir
İyiyi türetin, türesin
Kötülüğün büyüklüğünden ürkmeyin
Alın kare kökünü
Bulun özünü, sıfırlayın gitsin


Sıfır bazen çokluktur
İyinin sonsuzluk yoludur
Sadeleştirmek iyidir
Sorunların gerçeğini gösterir
Sağlama yapmayı asla bırakma
Her şey göründüğü gibi mi acaba


Matematik sorgulamadır
Düşün taşın, aklını kullan
Her şeyde nedeni niçini
Bul gerçek sebebi


Papağanlık yapma
Her sunulanı olduğu gibi alma
Logaritmayı geometriyi öğren
Yamuğun çevresini iyi hesap et,

Aldanma
İçine dalma
Geliştir kendini daire etrafında
At gözlüklü dolap beygiri gibi, dolanma

Üçgeni de bil ama
Eleştirilerinde sivri kenarlı olma
Kendini yargılamada, çokgenler olsun
Doğru seni
Böyle bulursun

İntegral türevin tersidir
Şimdiden, geriye gitmedir
Hatalarının integralini çok katlı almalısın
Nefsin integrali az katlı olsun
Egon yok olsun

Öğrenciler şaşkın, kalemleri elinde
Boş sayfalı kareli defterleri açık önlerinde
Çocukların bazıları alaylı güldü
Bu hoca üşütmüş ya

İyi iyi bol gırgır geçeriz
Günümüzü gün ederiz.
Bazıları şaşaladı
Öğretmenin söylediklerini

Anlamaya çalıştı
Lise bitti dağıldılar dört yana
Alay edenler düzene uydular
Okusalar da okumasalar da
Rahat ettiler hayat yollarında

Vural hocayı dinleyenler
Okusalar da okumasalar da
Yollarda ki engelleri geçememekteler
Gördüm Vural hocayı geçen gün
Koştum hocam ben Aynur 669

Hoş beş ettik, ne yaptık neler ettik
Hocam dedim işte böyle
Sizi dinleyenler, kaldılar hayat dersinde
Matematikten aldığımız yüzler boşaymış meğer

Başımı okşadı, ah evladım
İnşallah son karneniz olur pekiyi
Benden sadece söylemesi
Önce ellerini öptüm

Sonra pofuduk yanaklarını
Gözüm kaydı pırtık elbiselerine
Kendimin iki dirhem bir çekirdek halime
Yüzümün rengi karıştı, kırmızı ceketime
Yaptık yapacağımızı, ona göre rahatımız bile bathsızlıktı

Çocukluğumuza ver
Okulun merdiven korkuluklarından kayarken
İtiş kakış, bizi
Gene görmemezlikten duymamazlıktan geliver
Kim olgun, kim gelişmiş dersini veriver.

Biz adam olmayız ama, hakkını helal ediver
Aynur Baydar 


Sevgimi matematikle anla

Sensizliğin karesini aldım önce
Sana çarptım çıkan sonucu
Sonra hüznüme böldüm
Sevdamı ekledim üzerine
Birde baktım ki her yanımda sen
Nasıl sevindim o an bir bilsen
Vur, öldür, kır beni,
Parçalara ayır istersen
Topla parçalarımı
Sonra sana böl
İşine nasıl gelirse işte
Sonucu getir
Yüreğimle çarp istersen
Sevdamla topla yalnızlığımdan çıkar
Gülüşünün karekökünü bul
Tüm asal sayıları üzerime sür...

Tamam
Beni sevmene ihtimal yok ama
Anlatmaya çalışıyorum işte
Sana olan sevgimi sayılarla
Ben anlatamadım belki de
Aşkımı sana edebiyatla
Bari sen
Matematikle anla...

Mehmet Çevik (Hazerfen) 

SEVGİLİ’YE ŞİİR

X kare gözlü polinom sevgilim
Beni çarpanlarıma ayırıp gitme
Önünde 180 derece eğilmiş yalvarıyorum
Sinüsümü kosinüsüne çarp ama alfamı alıp gitme 

Sana binom açılımı gibi açılmak isterdim
Fakat tanjantımdan öyle bir vurdun ki
Havası alınmış silindire döndüm
Bırak bu logaritmik ayakları
Ben…
Senin gibi ne integraller çözdüm
Benim elimden ne prizmalar geçti
Türevi alınmış sevgilim
Senin…
Senin kareköküne muhtaç değilim 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder